Anayasa Mahkemesi (AYM),örgüt yandaşı olduğu gerekçesiyle açık cezaevine geçişi engellenen Gülten Ö. hakkında önemli bir karara imza attı. AYM, Gülten Ö.'nün masumiyet karinesinin ihlal edildiğine hükmederek, kendisine 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Bu karar, benzer durumda olan diğer hükümlüler için de emsal teşkil edebilir.

Örgüt Yandaşlığı İddiası ve Cezaevi Süreci

Gülten Ö. hakkında, 2018 yılında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Yargılama sonucunda, Gülten Ö.'nün örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım ettiği tespit edilmiş ve 1 yıl 19 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Cezaevinde bulunan Gülten Ö., koşullu salıverilmesine az bir süre kala açık ceza infaz kurumuna geçmek istemiş, ancak bu talebi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından reddedilmişti.

Kurul, ret kararında, Gülten Ö.'nün örgüt mensuplarıyla birlikte kalmaya devam ettiğini, örgütten ayrıldığına dair bir beyanının olmadığını ve bu nedenle açık cezaevine geçme şartlarını taşımadığını belirtmişti. Gülten Ö.'nün itirazları da Karşıyaka İnfaz Hâkimliği ve Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmişti.

AYM'nin Kararı: Masumiyet Karinesi İhlali

Tüm bu gelişmelerin ardından Gülten Ö., konuyu AYM'ye taşıdı. AYM, yaptığı inceleme sonucunda, Gülten Ö.'nün yalnızca örgüte yardım suçundan mahkum olduğunu, buna rağmen örgüt üyesi gibi değerlendirilmesinin masumiyet karinesini ihlal ettiğine hükmetti. Kararda, bir kişinin suçluluğu hükmen sabit olana kadar masum sayılması gerektiği vurgulandı.

AYM'nin bu kararı, hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Kararın, cezaevlerindeki uygulamalar ve hükümlülerin hakları konusunda önemli bir emsal teşkil edeceği düşünülüyor. Masumiyet karinesi, hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olup, bu ilkenin korunması büyük önem taşıyor.

Türkiye'de masumiyet karinesi, Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınmıştır. Bu maddeye göre, "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." Bu ilke, yargılamanın her aşamasında geçerli olup, kişinin suçsuzluğunun ispatlanması gerekmez. Aksine, suçluluğunun ispatlanması gerekmektedir.

Kararın Sonuçları ve Etkileri

AYM'nin Gülten Ö. kararının ardından, benzer durumda olan diğer hükümlülerin de hak arayışına girmesi bekleniyor. Karar, cezaevi idarelerinin uygulamalarında ve mahkemelerin kararlarında masumiyet karinesine daha fazla dikkat etmesini sağlayabilir. Ayrıca, kararın, Türkiye'deki insan hakları standartlarının yükseltilmesine de katkıda bulunması umuluyor.

Bu karar, sadece Gülten Ö.'nün bireysel mağduriyetini gidermekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye'deki hukuk sisteminin daha adil ve insan haklarına saygılı bir şekilde işlemesine de katkı sağlayacaktır. AYM'nin bu tür kararları, hukuk devletinin güçlenmesine ve vatandaşların devlete olan güveninin artmasına yardımcı olmaktadır.