DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, PKK'nın örgütü feshetme kararı almasının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Babacan, bu kararın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile tokalaşmasıyla başlayan sürecin kritik bir aşaması olduğunu vurguladı. Babacan, terör ve şiddet sarmalının sona ermesinin, sadece Türkiye için değil, tüm Ortadoğu için yeni bir barış ve huzur ikliminin başlangıcı olabileceğini belirtti.

Türkiye İçin Yeni Bir Fırsat Penceresi mi?

Babacan, açıklamasında, "40 yılı aşkın süredir binlerce canımızın kaybına sebep olan, ağır sosyal ve ekonomik maliyetlere yol açan terör ve şiddet sarmalının sona ermesi, sadece ülkemiz için değil, tüm Ortadoğu’da yeni bir barış ve huzur ikliminin vesilesi olabilir" ifadelerini kullandı. Bu durumun, Türkiye'nin önünde tüm vatandaşların hak ve özgürlüklerinin ihyası için yeni bir fırsat penceresi açtığını savundu.

Ancak Babacan, başta Suriye odaklı riskler olmak üzere dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu. Terör örgütünün fesih kararına uygun biçimde derhal ve herhangi bir tereddüte yol açmayacak şekilde silah bırakması gerektiğini vurguladı.

Babacan'dan Net Mesaj: Silahlar Bırakılsın!

Babacan, "Örgütsel bağlılık fark etmeksizin, bütün terör unsurlarının fesih kararına uygun biçimde derhal ve herhangi bir tereddüte yol açmayacak şekilde silah bırakmalarını bekliyoruz. Bu topraklarda bin yıldır var olan ve daha binlerce yıl devam edecek birlikteliğimize fitne ve fesat karıştıracak tüm girişimlere karşı, başta Suriye odaklı riskler olmak üzere, çok dikkatli olmak zorundayız" dedi.

DEVA Partisi olarak, sorunların meşru demokratik siyaset zemininde çözülmesi ve insan haklarına dayalı bir hukuk devleti hedefine ulaşılması konusunda kararlılıklarının net olduğunu ifade etti. Babacan, bu süreçte dikkatli olunması ve tüm terör unsurlarının silah bırakması gerektiğini yineledi.

Terörün Sonu, Yeni Bir Başlangıç mı?

Terörün sona ermesi, Türkiye için uzun zamandır beklenen bir dönüm noktası olabilir. Bu durum, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına önemli katkılar sağlayabilir. Ancak, bu sürecin başarıya ulaşması için tüm aktörlerin sorumluluk alması ve dikkatli adımlar atılması gerekiyor. Ali Babacan'ın çağrısı, bu süreçte önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek, barış ve huzur içinde bir geleceğe doğru ilerlemesi bekleniyor.