Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin "çiçekli taciz" olarak bilinen davada verdiği karar büyük yankı uyandırdı. Bir kadının evine "hep aklımdasın" notuyla çiçek gönderen ve oturduğu sitenin etrafından aracıyla tur atan sanığa verilen "cinsel taciz" cezası bozuldu. Kararın gerekçesi ve detayları merak konusu oldu.

Yargıtay'ın Bozma Gerekçesi Ne?

Yargıtay, sanığın eylemlerinin "cinsel taciz" suçunu oluşturmadığına hükmetti. Ancak, sanığın "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçundan aldığı ceza ise onandı. Yargıtay'ın bu kararı, cinsel taciz suçunun unsurları ve sınırları konusunda önemli bir tartışma başlattı. Peki, bir eylemin cinsel taciz sayılması için hangi şartlar aranıyor?

• Eylemin cinsel içerikli olması
• Mağdurun cinsel özgürlüğünü ihlal etmesi
• Eylemin süreklilik arz etmesi

Bu davadaki en önemli nokta, sanığın eylemlerinin doğrudan cinsel bir içerik taşımaması ve mağdurun cinsel özgürlüğünü ihlal edecek boyutta olmaması olarak değerlendirildi. Yargıtay, sanığın eylemlerinin daha çok mağdurun huzurunu kaçırmaya yönelik olduğuna kanaat getirdi.

Hukukçular Ne Diyor?

Yargıtay'ın bu kararı hukukçular arasında da farklı yorumlara neden oldu. Bazı hukukçular kararı yerinde bulurken, bazıları ise cinsel taciz suçunun kapsamının daraltıldığı görüşünde. Özellikle sosyal medya ve internet üzerinden yapılan tacizlerin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Hukukçular, bu tür davalarda delillerin titizlikle incelenmesi ve mağdurun beyanının dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Bu dava, Türk hukuk sisteminde cinsel taciz suçunun sınırlarını ve yorumlanmasını bir kez daha gündeme getirdi. Yargıtay'ın kararı, benzer davalarda emsal teşkil edebilir ve gelecekteki yargı kararlarını etkileyebilir. Hukukçular ve kamuoyu, bu tür davaların adil ve hakkaniyetli bir şekilde sonuçlanması için tartışmaya devam edecek.