Çöpten Meyve Toplayan Anne: Utanmak mı, Aç Kalmak mı?
Gündem

Çöpten Meyve Toplayan Anne: Utanmak mı, Aç Kalmak mı?


27 November 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 28 November 2025

Türkiye'de derinleşen yoksulluk, en çok çocukları etkiliyor. Açık Alan Derneği - Derin Yoksulluk Ağı’nın (DYA) başlattığı destek programı, bu zorlu gerçekliğe ışık tutuyor. "Çocuklara Devredilen Yoksulluğa Karşı: Eğitim için Psikososyal Destek Projesi" ile yoksulluk içinde yaşayan ailelere ve çocuklarına umut olmayı hedefliyor. Proje koordinatörü Melek Bahat, sahada karşılaştıkları yürek burkan manzaraları anlatırken, yoksulluğun çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.

Yoksulluğun Çocuklar Üzerindeki Acımasız Yüzü

Melek Bahat, DYA'nın sahada karşılaştığı durumu çarpıcı örneklerle açıklıyor: "Evlerde çamaşır makinesi yok, kıyafetleri temiz olmadığı için okula alınmayan çocuklar var." Bu durum, yoksulluğun sadece maddi bir sorun olmadığını, aynı zamanda çocukların eğitim hayatını ve psikolojik gelişimini de derinden etkilediğini gösteriyor. Ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılayamaması, çocukların okulda yaşadığı sosyal dışlanmaya ve eğitimden uzaklaşmasına neden oluyor.

Proje kapsamında, 3-15 yaş arası çocuklara yönelik çeşitli destekler sağlanıyor. Bu destekler şunları içeriyor:

  • Ebeveynlere ve çocuklara yönelik psikososyal destek programları
  • Okul ihtiyaçları için ayni destek (beslenme, kıyafet, kitap, oyuncak)
  • Çevrimiçi eğitim programları için internet ve tablet
  • Sosyal etkinlikler ve mentorluk
  • Hanenin temel ihtiyaçlarına yönelik destek

Bu destek modeli ile çocuk yoksulluğunun önüne geçilmesi ve çocukların eğitim hayatına devam etmesi hedefleniyor. Proje, şu anda 37 hane ve 80 çocukla başlamış durumda ve bu sayının artması bekleniyor.

"Çöpteki Meyveleri Topladım, Utanırsam Aç Kalırız"

Melek Bahat, sahada yaptığı görüşmelerde karşılaştığı bazı diyalogları paylaşıyor. Bu diyaloglar, yoksulluğun aileler üzerindeki çaresizliğini ve çocukların yaşadığı zorlukları daha da somutlaştırıyor:

Sinem: Eğer utanırsan aç kalırsın biliyor musun? Hasta oldum, ilaç alamıyorum eczane vermiyor sigortam yok. Hastaneye gidemiyorum yol param yok. Markete gittim, çöpe attıkları meyvelerden topladım. Mandalina yedik çocuklarımla. Eğer utanırsam aç kalırız abla.Nadire: Çamaşır makinem yok elde yıkadım okul pantolonlarını çocukların. Astım dışarıya kurusun diye çalmışlar. Okul pantolonu yok şimdi. Umarım alan kişinin ihtiyacı vardır yoksa beni çok zorda koydu.

Bu ifadeler, yoksulluğun insan onurunu nasıl zedelediğini ve aileleri ne kadar zor durumda bıraktığını açıkça gösteriyor.

Eğitimde Fırsat Eşitsizliği ve Gelecek Umudu

Türkiye'de 804 bin 250 çocuk eğitim dışında bulunuyor. Bu durum, çocukların geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Yoksulluk, çocukların eğitim hayatına erişimini engellediği gibi, aynı zamanda onların psikolojik ve sosyal gelişimini de olumsuz etkiliyor.

DYA'nın başlattığı bu proje, yoksullukla mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Proje sayesinde, yoksulluk içinde yaşayan çocuklar eğitimlerine devam edebilecek ve geleceğe daha umutla bakabilecekler. Melek Bahat, "Tek bir amacımız var; o hanedeki çocuk eğitime devam ederken yaşadığı zorlukları hafifletmek. Ve ekip olarak inanıyoruz ki; bu döngüyü çocuklar kıracaklar ve biz bu model ile birçok çocuğa miras bırakılan o yoksulluğu onurlu bir yaşama dönüştüreceğiz," diyerek projenin önemini vurguluyor.

Derin yoksullukla mücadele, sadece maddi destek sağlamakla sınırlı kalmamalıdır. Çocukların eğitimine, sağlığına ve psikolojik gelişimine de yatırım yapmak, onların geleceği için en doğru adım olacaktır. Unutmayalım ki, her çocuk eşit fırsatlara sahip olmayı hak ediyor. #BirÇantaDayanışma