Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası heyetinin ABD ziyaretinde gerçekleştirdiği temaslar ve sunumlar, Türkiye ekonomisine yönelik yatırımcı güvenini tazeleme amacı taşıyor. Ancak, sunumlarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olası etkilerinin göz ardı edilmesi dikkat çekiyor.

Karahan'dan Sıkı Para Politikası Vurgusu

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Washington'da yaptığı sunumda, sıkı para politikası duruşunun enflasyonda sürdürülebilir düşüş sağlanana kadar devam edeceğini belirtti. Karahan, para politikasının proaktif olduğunu ve yeniden dolarizasyon risklerinin sınırlandırıldığını ifade etti. Ayrıca, enflasyonun düşüş trendinde olduğunu ancak küresel ekonomik görünümdeki belirsizliklerin risk oluşturduğunu vurguladı.

Karahan, maliye politikasının artan koordinasyonunun dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi. "Sıkı para politikası duruşu, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş yoluyla fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecektir." dedi.

Hatice Karahan'dan Küresel Belirsizliklere Dikkat

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan ise Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen Küresel Görünüm Forumu'nda konuştu. Karahan, Türkiye'nin son iki yıldır önemli bir dezenflasyon sürecinden geçtiğini ve bu sürecin iç dinamiklerin yanı sıra küresel ortamın etkisiyle şekillendiğini belirtti. Enflasyon beklentilerindeki iyileşmeye dikkat çeken Karahan, küresel belirsizliklerin potansiyel etkilerinin de baskı oluşturduğunu ifade etti.

Karahan, "Parasal duruşumuzdaki sıkılık, küresel ekonomideki dalgalı zamanlarda da temel risk yönetimi aracımız olmayı sürdürecek." diye konuştu.

'Ekrem İmamoğlu' Etkisi Göz Ardı mı Edildi?

Toplantı ve sunumlarda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının gündeme gelip gelmediği bilinmiyor. Ancak İmamoğlu'nun olası bir tutuklanmasının Türkiye ekonomisinde yaratabileceği dalgalanmalar yatırımcılar tarafından merak konusu olabilir. Bu durumun sunumlarda yer almaması, bazı çevrelerde soru işaretleri yaratıyor.

Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart 2025'te gözaltına alınıp tutuklanması, Türkiye ekonomisinde ciddi dalgalanmalara yol açabileceği senaryosu, yatırımcı güvenini sarsarak ekonomik göstergelerde olumsuz etkiler yaratabilir. Merkez Bankası'nın piyasaları stabilize etmek amacıyla döviz satışı gerçekleştirmesi ve faiz oranlarını artırması gerekebilir. Bu tür bir senaryoda BIST 100 endeksinde düşüş yaşanabilir ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu olumsuz değerlendirebilir.

Sonuç olarak, ekonomi yönetiminin ABD'deki yatırım toplantılarında Türkiye ekonomisinin geleceğine dair önemli mesajlar verdiği görülüyor. Ancak, olası siyasi gelişmelerin ekonomik etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği unutulmamalıdır. Yatırımcıların Türkiye'ye olan güveninin sürdürülebilirliği için, ekonomik istikrarın yanı sıra siyasi istikrarın da sağlanması büyük önem taşıyor.