Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Harvard Üniversitesi'ne yönelik aldığı bir kararla gündeme geldi. Üniversitenin antisemitizmle mücadelede yetersiz kaldığı gerekçesiyle 60 milyon dolarlık federal fon kesintisi yapıldı. Bu karar, eğitim camiasında ve siyasi arenada geniş yankı uyandırdı.

Fon Kesintisinin Nedenleri

ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Harvard Üniversitesi'ne yönelik bu sert kararın gerekçesini açıkladı. Bakanlık, üniversitenin antisemitizme karşı yeterli önlem almaması ve kampüslerdeki ırk temelli ayrımcılıkla mücadelede yetersiz kalmasını neden olarak gösterdi. Yapılan açıklamada, yükseköğrenimde medeni hakların korunmasının önemi vurgulanarak, federal fonların tüm öğrencileri koruyan kurumları desteklemesi gerektiği belirtildi. Trump yönetiminin, kampüslerde ayrımcılığa göz yummayacağı mesajı net bir şekilde ifade edildi.

Trump yönetimi, Ocak ayında göreve başlamasının ardından üniversiteleri yeni politikalar konusunda uyarmıştı. Yönetimin beklentileri arasında, özellikle kampüslerde antisemitik tutumlara karşı net adımlar atılması bulunuyordu. 11 Nisan'da Harvard'a gönderilen resmi yazıyla üniversite yönetiminde kapsamlı reformlar talep edilmiş, ancak Harvard bu talepleri 14 Nisan’da reddetmişti. Bunun üzerine 2,2 milyar dolarlık genel fon ve 60 milyon dolarlık sözleşme bütçesi dondurulmuştu.

Harvard'ın Tepkisi ve Dava Süreci

Yaşanan bu gelişmeler üzerine Harvard Üniversitesi, Trump yönetimine karşı dava açacağını duyurdu. Üniversite yönetimi, fon kesintisinin haksız ve siyasi bir karar olduğunu savunarak, yasal yollarla haklarını arayacaklarını belirtti. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve sonucunun ne olacağı merakla bekleniyor.

AA'nın bildirdiğine göre, İsrail’in Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından ABD üniversitelerinde Filistin'e destek gösterileri başlamıştı. Gösterilere katılan öğrencilere ve akademisyenlere yönelik baskılar gündeme gelirken, Trump yönetimi üniversiteleri, “Yahudi öğrencileri korumada başarısız olmakla” itham etmişti. Bu çerçevede Harvard, hükümetin hedef aldığı ilk yükseköğretim kurumlarından biri oldu.

Harvard Üniversitesi'ne yönelik fon kesintisi kararı, sadece bu üniversiteyi değil, diğer yükseköğretim kurumlarını da yakından ilgilendiriyor. Trump yönetiminin bu kararlılığı, üniversitelerin ayrımcılıkla mücadele konusunda daha dikkatli ve hassas olmalarını gerektirebilir. Özellikle antisemitizm ve ırkçılık gibi konularda daha somut adımlar atılması beklenebilir. Bu durum, üniversitelerin politikalarını ve uygulamalarını gözden geçirmesine ve daha kapsayıcı bir ortam yaratmasına yol açabilir.