DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Şair Ahmet Arif ve Nazım Hikmet'i anarak sözlerine başlayan Hatimoğulları, özellikle barış sürecine vurgu yaparak, "İcraata ihtiyacımız var" dedi. Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Hatimoğulları, sürecin kapsayıcı ve vesayetten arındırılmış olması gerektiğini belirtti.

Ortadoğu'da Kürt Jeopolitiği ve Türkiye'nin Rolü

Hatimoğulları, Ortadoğu'daki gelişmelere dikkat çekerek, küresel güçlerin etkisinin yarattığı dalgalanmalar, bölgesel güçlerin çekişmeleri ve halkın temsil edilme krizine değindi. Kürt jeopolitiğinin bölgedeki sorunların çözümünde kilit rol oynadığını vurgulayan Hatimoğulları, Türkiye'nin bu realiteyi görmezden gelmemesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin bölgedeki rolünün değişmesi gerektiğini, taraf olmaktan çıkıp sorunları çözen ve arabulucu bir rol üstlenmesi gerektiğini savundu. Kuzey ve Doğu Suriye ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Yargı Paketi ve Toplumsal Güvensizlik

10. Yargı Paketi'nden çıkarılan 'Covid-19' düzenlemesine tepki gösteren Hatimoğulları, bu durumun toplumdaki güvensizliği artırdığını belirtti. Sürecin hukuki altyapısının kurulmamasına eleştirilerde bulunan Hatimoğulları, on binlerce mahpusun bayramı evinde geçirme umudunun AKP'nin kaygılarına kurban edilmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, TMK'deki koşullu salıverme koşullarının kaldırılması, yaşlı mahpusların konutta infazlarının TMK'ye eklenmesi ve hasta mahpusların tahliyesine engel olan şartların kaldırılması gibi taleplerini yineledi.

Yeni Anayasa ve Kapsayıcı Süreç

Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Hatimoğulları, sürecin kapsayıcı ve vesayetten arındırılmış olması gerektiğine dikkat çekti. Toptancı yaklaşımlardan çıkarak herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, Sayın Bahçeli’nin yeni bir kimlik ve kardeşlik vurgusunun önemli olduğunu belirtti. Anadilde eğitim ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının da desteklendiği bir çözüm sunulması gerektiğini ifade etti. Hatimoğulları, anayasanın bir toplumun eşit yurttaşlık hakkı temelindeki bütün haklarının ve hukukunun tesis edilmesi anlamına geldiğini söyledi.

Sonuç olarak, Tülay Hatimoğulları'nın barış çağrısı ve yeni anayasa vurgusu, Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Hatimoğulları, sadece konuşmakla yetinilmemesi gerektiğini, icraat ve somut adımların atılması gerektiğini vurguladı. Barışın, müzakere ve güçlü bir mücadele ile desteklenerek inşa edilebileceğini belirten Hatimoğulları, bu sürecin sadece parlamentoda değil, toplumun her kesiminde desteklenmesi gerektiğini ifade etti.