İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gerçekleştirilen operasyonun üçüncü dalgasında flaş gelişmeler yaşandı. Gözaltına alınan 20 kişiden 13'ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar arasında İBB Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin de bulunuyor. Bu gelişme, İBB'deki soruşturmanın seyrini değiştirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Soruşturmanın Detayları ve İddialar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Taner Çetin'in 2015 yılında Avcılar Belediyesi'nden ayrılarak Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde Beylikdüzü Belediyesi'nde çalışmaya başladığı belirtildi. İmamoğlu'nun İBB Başkanı seçilmesinin ardından ise Çetin'in İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı görevine getirildiği ifade edildi. Savcılığın sevk yazısında, Çetin'in HTS kayıtlarına göre Murat Ongun'a bağlı hareket ettiği ve MASAK verileri ile ihale evraklarında yapılan incelemeler sonucunda 17 ihalede harcama yetkilisi olarak görev aldığı, toplamda 20 eylemden sorumlu olduğu iddia edildi.

HTS kayıtları, bir kişinin cep telefonu üzerinden yaptığı iletişim trafiğini gösteren verilerdir. Bu kayıtlar, kişilerin kimlerle iletişim kurduğunu ve yaklaşık olarak nerede bulunduklarını tespit etmede kullanılır. Ancak, HTS kayıtlarının tek başına bir delil olmadığı, başka kanıtlarla desteklenmesi gerektiği hukuk uzmanları tarafından sıkça vurgulanmaktadır.

Tutuklanan Diğer İsimler ve Gözaltı Süreci

İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin'in yanı sıra, Halkla İlişkiler Müdürü Serap Karay, Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı Mustafa Karaoğlu ve Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Onur Gülin'in de aralarında bulunduğu 22 kişi jandarma tarafından gözaltına alınmıştı. Jandarmadaki ifade işlemlerinin ardından 20 kişi savcılığa sevk edildi. Savcılık, 16 kişiyi tutuklama talebiyle, 4 kişiyi ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle mahkemeye sevk etti.

Soruşturmanın Muhtemel Etkileri ve Sonuç

İBB'ye yönelik bu operasyon, belediye içerisindeki görev değişikliklerine ve yeni atamalara yol açabilir. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, başka isimlerin de gündeme gelmesi ve yeni gözaltıların yaşanması olasıdır. Bu durum, İBB'nin kamuoyu nezdindeki imajını zedeleyebilir ve belediye hizmetlerinin aksamasına neden olabilir. Ancak, soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve suçlu bulunanların adalet önüne çıkarılması, kamuoyunun güvenini yeniden tesis etmek için büyük önem taşımaktadır. Türkiye'de siyasi arenada sıkça tartışma konusu olan yolsuzluk iddiaları, bu tür soruşturmalarla daha da alevlenerek, siyasi dengeleri etkileyebilecek potansiyele sahiptir.