İlker Canikligil Tutuklandı! İletişim Başkanlığı'nın Rolü Ne?
Gündem

İlker Canikligil Tutuklandı! İletişim Başkanlığı'nın Rolü Ne?


09 June 20255 dk okuma18 görüntülenmeSon güncelleme: 11 July 2025

Yayıncı İlker Canikligil'in tutuklanması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle İBB soruşturması sonrası yaptığı yayınlarla dikkat çeken Canikligil, tutuklanmasının ardında hükümet medyasının kendisini hedef göstermesi ve İletişim Başkanlığı'nın şikayeti olduğunu iddia etti. Peki, bu iddialar ne kadar doğru? İşte detaylar...

Tutuklama Süreci ve İddialar

İlker Canikligil, İBB soruşturması sonrasında yaptığı yayınlar nedeniyle tutuklanarak 1 aydan fazla süreyle hapiste kaldı. Bu süreçte, hükümet yanlısı medyanın kendisini hedef gösterdiğini ve İletişim Başkanlığı'nın şikayeti üzerine tutuklandığını savundu. Canikligil'in bu açıklamaları, tartışmaları alevlendirdi ve olayın arka planında neler olduğu merak konusu oldu. Canikligil'in avukatları, müvekkillerinin ifade özgürlüğünün kısıtlandığını ve tutuklamanın siyasi amaçlı olduğunu belirtiyor.

Canikligil, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Benim tutuklanmam, tamamen siyasi bir karardır. İBB soruşturması üzerinden yapılan yayınlarım, bazı çevreleri rahatsız etti. Hükümet medyası beni hedef gösterdi ve İletişim Başkanlığı da şikayetçi oldu. Bu, ifade özgürlüğüne açık bir saldırıdır."

İletişim Başkanlığı'nın Rolü

İlker Canikligil'in tutuklanmasında İletişim Başkanlığı'nın rolü, olayın en çok merak edilen noktalarından biri. İddialara göre, İletişim Başkanlığı, Canikligil'in yayınlarında yer alan bazı ifadeleri gerekçe göstererek şikayette bulundu. Bu şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Canikligil tutuklandı. İletişim Başkanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama yapılmazken, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtiliyor.

Bu süreçte, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konuları yeniden gündeme geldi. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, Canikligil'in tutuklanmasını eleştirerek, basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi. Türkiye'deki medya ortamının giderek baskıcı hale geldiği ve eleştirel seslerin susturulmaya çalışıldığı yönünde endişeler dile getirildi.

Sonuç

İlker Canikligil'in tutuklanması, Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Olayın arka planında yatan gerçeklerin ortaya çıkarılması ve İletişim Başkanlığı'nın rolünün netleştirilmesi gerekiyor. Canikligil'in iddiaları, soruşturmanın seyrini değiştirebilir ve olayın siyasi boyutunu daha da derinleştirebilir. Bu süreçte, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve basın özgürlüğünün korunması büyük önem taşıyor.