
İnsanlık İttifakı: Dünya Krizden Çıkış Yolu Buluyor mu?
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Mustafa Öztop'un Düşünce Günlüğü'nde yayımlanan yazısında, uluslararası sistemdeki güç dengesizlikleri ve krizlerin aşılması için bir yol haritası çiziliyor. Yazıda, İsrail'in Filistin'e yönelik politikalarına karşı artan tepkiler ve bu tepkilerin nasıl organize edilebileceği üzerinde duruluyor. Dr. Öztop, mevcut uluslararası sistemde İsrail'i tek başına durdurmanın zorluğuna dikkat çekerek, Filistin'i destekleyen devletlerin bir araya gelerek bir güç merkezi oluşturmasının önemini vurguluyor.
Filistin'e Destek Artıyor mu?
Mayıs ayından itibaren, İsrail'in işlediği suçlara karşı devletler düzeyinde artan tepkiler dikkat çekiyor. Kolombiya, İsrail ile diplomatik ilişkileri keserken, Endonezya ve Malezya Gazze'ye barış gücü göndermeye hazır olduklarını açıkladılar. Cezayir, Filistin Davası'ndan vazgeçmeyeceklerini belirtirken, Namibya İsrail'e silah taşıyan gemilere geçit vermedi. Nikaragua, İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerini kesti. Meksika ise Filistin'i resmen devlet olarak tanıdı. 7 Ekim 2023 sonrası Filistin'i devlet olarak tanıyan ülke sayısı 10'a yükseldi.
- Kolombiya, İsrail ile diplomatik ilişkileri kesti.
- Endonezya, Gazze'ye barış gücü göndermeye hazır.
- Meksika, Filistin'i resmen tanıdı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Türkiye, Mısır, Irak ve Suriye'den oluşan bir "Kudüs Paktı" önerisi de bölgedeki gelişmeler açısından dikkat çekici. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi gerektiği yönündeki kararı da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin öncülüğünde 52 ülke, BM Güvenlik Konseyi'nden İsrail'e silah ve mühimmat sevkiyatının durdurulması için tedbir alınmasını istedi.
Lahey Grubu ve Yeni İttifaklar
Filistin'le dayanışma ve İsrail'e yönelik politikalar geliştirmek amacıyla Belize, Bolivya, Kolombiya, Küba, Honduras, Malezya, Namibya, Senegal ve Güney Afrika gibi ülkelerden oluşan Lahey Grubu oluşturuldu. Bu ülkeler, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini soykırım olarak nitelendirdi. Ayrıca, İspanya, İrlanda, İzlanda, Norveç, Lüksemburg, Malta ve Slovenya liderlerinden oluşan bir grup Avrupalı lider de Gazze'deki insani felakete sessiz kalmayacaklarını açıkladı.
Son günlerde Trump'ın Netanyahu'dan rahatsız olduğu haberleri de basına yansıdı. Trump, ABD'nin Filistin-İsrail arasında kaybettiği arabulucu rolünü yeniden kazanmak istiyor. Ancak, Trump'ın politikalarının Filistin'de kalıcı bir barış getireceği düşüncesi gerçekçi olmayabilir. Bu nedenle, Filistin'de kalıcı barış için dünyada yeni bir güç merkezinin teşkili ve uzun vadeli siyasi hesaplamalar daha gerçekçi olacaktır.
İsrail'in Gazze'deki katliamlarının durdurulamamasının temel nedeni, İsrail-Filistin arasındaki güç dengesizliğidir. Bu dengesizliğin aşılması için, dünyada İsrail'e tepki gösteren ülkelerin ortak hedeflerde buluşması ve Filistin'e destek vermesi gerekmektedir.
İsrail'e karşı artan tepkiler, devletler düzeyine, örgütler ve bölgesel ittifaklar düzeyine taşınmıştır. Bundan sonraki adımın dünya çapında olması gerekmektedir. Bu nedenle, İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı somut adım atan devletler, İNSANLIK İTTİFAKI oluşumuna öncülük edebilirler. Bu ülkeler, İsrail'e ve destekçilerine karşı bu ittifakla daha organize, kolektif ve etkili hareket imkânı bulacaktır.
Türkiye, Filistin konusunda ve genel olarak kendisiyle benzer bakış açısına sahip, ortak tehdit ve hedefleri olan Malezya, Pakistan, Endonezya, Cezayir ve Katar gibi ülkelerle İNSANLIK İTTİFAKI için inisiyatif almalıdır. İsrail'in durdurulması ve Gazze'nin hürriyeti konusunda İstanbul'da bir barış konferansı düzenlenmesi mümkün olabilir. Bu konferans, İsrail'e karşı dünya çapında yükselen tepkileri daha organize hale getirecek ve mevcut uluslararası sistemde reform çalışmalarını hızlandıracaktır.