İran ve İsrail arasındaki gerilim tırmanmaya devam ederken, bugün yaşanan füze saldırısı bölgede büyük bir paniğe yol açtı. İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog'un, İran'dan fırlatılan füzeler nedeniyle sığınağa kaçtığı anlar kameralara yansıdı. Bölgedeki son gelişmeler endişe verici boyutlara ulaşıyor.

İran'dan İsrail'e Füze Saldırısı: Son Durum

İsrail, 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenlemişti. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetmiş, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklanmıştı. Bu olayların ardından İran'ın misilleme yapması bekleniyordu ve bugün bu misilleme gerçekleşti.

İran ordusunun İsrail'e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. İsrail'in Kanal 12 televizyonu, İran'dan bugün öğle saatlerinde fırlatılan 8 civarında füzeden 2'sinin İsrail'de açık alana düştüğünü ileri sürdü. İsrail ordusu da, son bir saat içinde İran'dan fırlatılan füzelerin bir kısmının engellenemediğini açıkladı. Bu durum, İsrail'deki güvenlik endişelerini daha da artırdı.

Herzog Sığınağa Kaçtı: Panik Anları

Bugün gerçekleşen füzeli saldırılar sırasında İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog'un sığınağa kaçtığı görüntülendi. Bu anlar, bölgedeki gerginliğin ve tehlikenin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanının sığınağa kaçması, halk arasında da büyük bir panik yarattı. İsrail hükümeti, vatandaşlarına sükunet çağrısında bulunurken, olası yeni saldırılara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.

Tel Aviv’de sirenlerin çalması ve İsrailli askerlerin sığınaklara kaçması, bölgedeki gerilimin ne denli tırmandığını gösteriyor. İsrail ordusu, İran'ın batısında füze sistemlerine saldırdı ancak bu saldırıların durumu kontrol altına almaya yetip yetmeyeceği henüz belirsiz. Bölgedeki gelişmeler yakından takip ediliyor.

İran-İsrail arasındaki bu tırmanan gerilim, bölge ve dünya barışı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl bir çözüm bulacağı merakla beklenirken, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi için diplomatik çabaların artırılması gerektiği açıkça görülüyor. Savaşın beşinci gününde yaşanan bu olaylar, bölgedeki istikrarsızlığın daha da derinleşmesine neden olabilir.