Birleşmiş Milletler'in nükleer denetim ajansı olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA),ABD'nin saldırısının ardından İran'daki üç nükleer tesiste tesis dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış tespit etmediğini duyurdu. Bu açıklama, bölgede olası bir nükleer felaket endişesini bir nebze olsun azaltmış durumda. UAEA, durumu yakından izlemeye devam edeceğini ve gelişmeler hakkında düzenli olarak bilgilendirme yapacağını da belirtti.

Nükleer Tesislerde Tehlike Sinyali mi?

ABD'nin İran'daki Fordow dahil olmak üzere üç nükleer tesise yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Bu saldırılar, bölgede olası bir radyasyon sızıntısı ihtimalini beraberinde getirirken, Avrupa ve Körfez ülkelerindeki radyasyon izleme ağları da teyakkuza geçmişti. Ancak şu ana kadar herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmadı.

UAEA'nın açıklaması, bu endişeleri bir nebze olsun yatıştırsa da, durumun ciddiyeti hala korunuyor. Zira, NASA'nın yangın izleme sistemi, saldırıdan dakikalar önce Fordow çevresinde yoğun ısı tespit etmişti. Bu durum, akıllara sabotaj veya gizli bir operasyon ihtimalini getiriyor.

Avrupa Komisyonu'na bağlı REMon adlı radyasyon izleme ağına göre, 12-13 Haziran ve 21-22 Haziran tarihleri arasında Türkiye genelindeki radyasyon seviyelerinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadı. Görüntülere göre, Türkiye ve çevresindeki binlerce sensörden alınan maksimum saatlik doz oranları genellikle 100 nSv/h’nin (saat başına yüz nanosievert) altında kaldı.

Körfez Ülkelerinden Açıklama

Suudi Arabistan Nükleer ve Radyolojik Düzenleme Komisyonu da X üzerinden yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde çevresel radyasyon seviyeleri normaldir, herhangi bir sızıntıya dair iz tespit edilmemiştir” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, bölgedeki diğer ülkelerin de durumu yakından takip ettiğini ve herhangi bir tehlikeye karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

NASA’nın yangın bilgi sistemi (FIRMS),Fordow nükleer tesisine yakın bir noktada ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırıyı duyurmasından yaklaşık 30 dakika önce yüksek ısı yayıldığını tespit etti. FIRMS sistemi, genellikle bombardıman, sanayi faaliyetleri veya orman yangınları gibi yoğun ısı üreten olayları algılayabiliyor. NASA’ya göre Fordow çevresinde son bir ayda başka bir ısı kaynağı saptanmamıştı.

İran'dan Sert Tepki

İran Atom Enerjisi Kurumu, saldırıları, "İslami İran’ın düşmanları tarafından uluslararası hukuka, özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) aykırı bir şiddet eylemi" olarak nitelendirdi. Kurum, ABD'ye karşı uluslararası hukuk yollarına başvurulacağını ve İran'ın nükleer programının sürdürüleceğini de vurguladı. Bu durum, bölgedeki gerginliğin daha da artmasına neden olabilir.

İran'ın nükleer programı uzun zamandır uluslararası toplumun gündeminde olan bir konu. Birçok ülke, İran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığından endişe duyuyor. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu ve enerji üretimi için kullanıldığını savunuyor.

İran Atom Enerjisi Kurumu, saldırıları, "İslami İran’ın düşmanları tarafından uluslararası hukuka, özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) aykırı bir şiddet eylemi" olarak tanımladı. Kuruluş, yaptığı açıklamada, ABD’ye karşı uluslararası hukuk yollarına başvurulacağını ve İran’ın nükleer programının sürdürüleceğini vurguladı.

UAEA'nın Rolü ve Önemi

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA),nükleer güvenliğin sağlanması ve nükleer teknolojinin barışçıl amaçlarla kullanılmasının teşvik edilmesi amacıyla kurulmuş bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur. UAEA, dünya genelindeki nükleer tesisleri denetleyerek, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine katkıda bulunmaktadır. Ajansın bağımsız ve tarafsız raporları, uluslararası kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

UAEA'nın İran'daki nükleer tesislerle ilgili yaptığı son açıklama, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak, durumun hassasiyeti göz önüne alındığında, uluslararası toplumun dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bölgede yaşanacak bir nükleer felaket, tüm dünyayı olumsuz etkileyebilir.

Sonuç olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'daki nükleer tesislerde radyasyon seviyesinde bir artış tespit etmediğini açıklaması, şu an için rahat bir nefes almamızı sağladı. Ancak, bölgedeki gerginlik ve potansiyel riskler göz önüne alındığında, durumun yakından takip edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Uluslararası toplumun bu konuda işbirliği yapması ve şeffaf bir iletişim sürdürmesi, olası bir felaketin önlenmesi için hayati öneme sahip.