
İsrail'den İran'a Şok Sözler! Hedefte Nükleer Program mı?
İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi'den dikkat çekici açıklamalar geldi. Hanegbi, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının nihai hedefinin, İran'ı askeri baskı yoluyla nükleer programını tamamen ortadan kaldırmaya razı etmek olduğunu belirtti. Ancak Hanegbi, İsrail'in İran'ın siyasi liderini hedef alma gibi bir niyetinin olmadığını da vurguladı. Bu açıklamalar, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, İsrail'in stratejik hedeflerine dair önemli ipuçları sunuyor.
İsrail'in Operasyonunun Dört Temel Hedefi
Kabine tarafından onaylanan operasyonun dört temel hedefini sıralayan Hanegbi, bu hedeflerin İran'ın nükleer programını vurmak, balistik füze kapasitesini hedef almak, İran'ın kara saldırısıyla İsrail'i yok etme kapasitesini vurmak ve İran'ın nükleer programını uzun vadeli olarak diplomatik yollarla engelleme koşullarını oluşturmak olduğunu ifade etti. Bu hedefler, İsrail'in İran'a karşı kapsamlı bir strateji izlediğini gösteriyor. Özellikle nükleer programın engellenmesi, İsrail'in bölgedeki güvenlik endişelerinin temelini oluşturuyor.
- İran'ın nükleer programını vurmak
- Balistik füze kapasitesini hedef almak
- İran'ın kara saldırısıyla İsrail'i yok etme kapasitesini vurmak
- İran'ın nükleer programını uzun vadeli olarak diplomatik yollarla engelleme koşullarını oluşturmak
Hanegbi, "İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) İran'ın nükleer programını yok etmeye yönelik hedefiyle" ilgili bir soruya, "Bu mümkün değil. Kinetik yollarla yapılamaz" yanıtını verdi. İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı, gerçekçi olanın, Libya, Güney Afrika ve başka ülkelerde olduğu gibi, artı ve eksi dengeleri sonucunda bir devletin nükleer silahlardan vazgeçtiği bir çözüm modeli olduğunu söyledi. Bu açıklama, İsrail'in askeri operasyonların yanı sıra diplomatik çözümlere de açık olduğunu gösteriyor.
Diplomasi mi, Askeri Baskı mı?
Hanegbi, "İran'ın kendi tercihiyle nükleer silahlardan vazgeçtiği, ciddi bedeller ödediği ama büyük faydalar sağladığı ‘iyi bir anlaşma' modelini sadece Başkan Trump getirebilir. Diplomatik beklenti budur" ifadelerini kullandı. Bu sözler, İsrail'in İran'la bir anlaşmaya varılması konusunda umutlu olduğunu, ancak bunun için doğru koşulların ve liderliğin gerektiğini vurguluyor. ABD'nin İsrail'in saldırılarından önceden haberdar olduğunu doğrulayan Hanegbi, İsrail-ABD ilişkilerinde kriz olduğu yönündeki haberleri "yanlış" olarak nitelendirdi. Tzachi Hanegbi, "Bugün diplomatik bir anlaşma istiyorlar, ancak belirli bir aşamada, bizim daha önce anladığımız gibi, İran'la şu anda bir anlaşmaya varılamayacağını onlar da anladı" şeklinde konuştu.
İran'daki çatışmaların yalnızca Hava Kuvvetleri ve Donanma ile sınırlı olmadığını belirten Hanegbi, İsrail'in İran içinde kara birliklerinin olup olmadığı sorusuna ise net bir yanıt vermedi. Hanegbi, İran'ın misillemelere devam edeceğini öngördüğünü de sözlerine ekledi. Operasyonun onaylandığı dün geceki kabine toplantısına değinen Hanegbi, zamanın dar olduğunu, kimsenin uzun konuşmalar yapmadığını, Netanyahu'nun sadece hava kuvvetlerinin harekete geçmesi için birkaç dakikanın kaldığını söylediğini ve "karşı çıkan var mı?" diye sorduğunu, kimsenin karşı çıkmadığını aktardı.
İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve Tzachi Hanegbi'nin açıklamaları, bölgedeki tansiyonun daha da yükselmesine neden oldu. İsrail'in nükleer programı engelleme hedefi ve diplomatik çözüm arayışları, önümüzdeki dönemde bölgedeki gelişmelerin seyrini belirleyecek gibi görünüyor. Ancak, İran'ın misilleme tehditleri ve bölgedeki diğer aktörlerin tutumu, durumun daha da karmaşıklaşmasına yol açabilir. Bölgedeki istikrarın sağlanması için, tüm tarafların itidalli davranması ve diplomatik yolları zorlaması büyük önem taşıyor.