İsrailli aşırı sağcı eski milletvekili Moshe Feiglin'in Gazze'ye yönelik skandal açıklamaları büyük tepki çekti. Başbakan Binyamin Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Kanal 14 televizyonuna konuşan Feiglin, Gazze'nin tamamen işgal edilmesi gerektiğini ve burada tek bir Filistinli çocuğun bile kalmaması gerektiğini savundu. Bu açıklamalar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Feiglin'den Şoke Eden İddialar

Feiglin, Gazze'nin varlığına karşı savaşta olduklarını belirterek, "Gazze'deki her çocuk, her bebek bir düşmandır" ifadesini kullandı. Ayrıca, "Şu anda (Gazze'de) süt verdiğiniz her çocuk 15 yıl sonra oğlunuzu katledecek." iddiasında bulundu. Açlıkla mücadele eden Gazze'ye insani yardım girişlerine de karşı olduğunu belirtti. Bu söylemler, insan hakları savunucuları ve uluslararası kuruluşlar tarafından şiddetle kınandı.

Feiglin'in bu açıklamaları, İsrail'in Gazze politikalarına yönelik eleştirileri daha da artırdı. İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası ve insani yardım girişlerini engellemesi, uzun süredir uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Feiglin'in sözleri, bu politikaların ne kadar acımasız ve insanlık dışı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Gazze'ye Yardım Girişleri Engelleniyor mu?

İsrail yönetimi, 18 Mart'tan başlayarak 2 ay boyunca yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı ve açlıkla mücadele eden Gazze'ye tek bir yardım TIR'ının dahi girişine izin vermedi. Uluslararası baskılar sonucu Tel Aviv yönetimi, 19 Mayıs'tan itibaren sınırlı sayıda yardım TIR'ının Gazze tarafına geçişine müsaade etti. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, 93 yardım TIR'ının Gazze tarafına geçtiği aktarıldı ancak Birleşmiş Milletler, sınırdan geçen yardımların henüz Filistinlilere ulaştırılmadığını belirtti. Bu durum, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştiriyor.

Uluslararası Tepkiler ve Sonuç

Feiglin'in açıklamalarına ve İsrail'in Gazze politikalarına yönelik uluslararası tepkiler giderek artıyor. Avusturya'nın İsrail'e "Gazze Filistin toprağıdır" şeklinde rest çekmesi, bu tepkilerin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, ABD'li ünlü şefin Gazze için açlık grevine başlaması da, uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek amacıyla yapılan önemli bir eylem olarak değerlendiriliyor. İsrail'in bu politikalardan vazgeçmesi ve Gazze'ye yönelik ablukayı kaldırması için uluslararası baskının artarak devam etmesi bekleniyor.

Sonuç olarak, Feiglin'in skandal açıklamaları ve İsrail'in Gazze'ye yönelik tutumu, bölgedeki gerginliği tırmandırmaya devam ediyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve Gazze'deki insani krizi çözmek için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık ve şiddet sarmalı daha da derinleşebilir.