
İzmir Yangınında Provokasyon! "Memleket Değil mi?" Sorusuna Cevap
Türkiye'de meydana gelen orman yangınları, ne yazık ki bazı kesimler tarafından provokasyon aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın son açıklamalarına rağmen, özellikle sosyal medyada "İzmir memleket değil mi?" gibi sorularla algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. Bu tür provokasyonlara karşı gerçekleri bilmek ve doğru bilgilendirme yapmak büyük önem taşıyor.
Yangınlarla Canhıraş Mücadele Sürüyor
Bakan Yumaklı, son bir haftada ülke genelinde 624 yangın çıktığını ve bunların 621'inin kontrol altına alındığını belirtti. Sadece son 24 saatte 9 büyük yangınla mücadele edildiği ve üç yangını kontrol altına alma çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaştı. İzmir'de Seferihisar, Ödemiş ve Buca'da yaşanan büyük yangınlara karşı yoğun bir mücadele veriliyor.
- Ödemiş'te 2 uçak, 9 helikopter, 35 arazöz, 9 su ikmal aracı ve 4 dozer görev yapıyor.
- Buca'da ise 3 uçak, 3 helikopter, 16 arazöz, 3 su ikmal aracı ve dozerler yangınla mücadele ediyor.
Yangınla mücadeleyi kolaylaştırmak için İzmir-Aydın otoyolunun dahi ulaşıma kapatıldığı bu zorlu süreçte, ekipler Yeşil Vatan'ı korumak için canla başla çalışıyor.
Provokasyonlara Geçit Yok!
Her kriz dönemini fırsat bilen provokatörler, ne yazık ki bu yangınları da istismar etmeye çalışıyor. CHP yandaşı gazeteci Şirin Payzın'ın "İzmir memleketten sayılmıyor mu?" şeklindeki paylaşımı, bu provokasyonların en belirgin örneklerinden biri. Ancak gerçekler, bu iddiaların tam tersini gösteriyor.
Payzın'ın geçmişte de benzer provokasyonlara imza attığı biliniyor. Örneğin, 29 Temmuz 2021'deki orman yangınları sonrası "Yanan yerlere çökülecek mi? Göreceğiz." diyerek algı yaratmaya çalışmıştı. Oysa yanan bölgeler, her yıl ağaçlandırılarak yeniden Yeşil Vatan'a kazandırılıyor.
Gerçekler ve Yapılan Çalışmalar
Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede büyük bir özveri gösteriyor. Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması, bu mücadelenin en önemli parçalarından biri. 2021, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında yanan ve yeniden ağaçlandırılan bölgeler, bu çabanın somut kanıtı niteliğinde.
Unutulmamalıdır ki, bu tür felaketlerde birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, provokasyonlara kulak asmamak ve doğru bilgilendirme yapmak büyük önem taşıyor. Türkiye, yangınlarla mücadelede gereken tüm adımları atmaya devam edecek ve Yeşil Vatan'ı koruma kararlılığını sürdürecektir.