Kıssadan Hisse: Kütükten Eşeğe, Zulmün Sonu!
Gündem

Kıssadan Hisse: Kütükten Eşeğe, Zulmün Sonu!


30 April 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 20 May 2025

Hayat, iç içe geçmiş hikayelerden oluşur. Bazen bir kütük, bazen bir eşek, bazen de zalim bir kral bize önemli dersler verir. Bu kıssalar, aslında kendi hayatımızda da karşılaştığımız durumların birer yansımasıdır. İşte, düşündüren ve ders çıkaran o hikayeler:

Kütük: Anlamayan Zihinler

Kütük, hem gerçek anlamıyla kesilmiş ağaç gövdesi, hem de mecazi anlamıyla görgüsüz, kaba insanı ifade eder. İlginçtir ki, kelime olarak da tersten okunduğunda aynı kalır. Tıpkı bazı insanların düşüncelerinin sabitliği gibi...

Cahillik ise, bilgisizlikten kaynaklanır ve insanı kolayca manipüle edilebilir hale getirir. Albert Einstein'ın dediği gibi, "Önyargıları değiştirmek atomu parçalamaktan zordur." Bu nedenle, cahil bırakılmış insanlar kolayca yönlendirilebilir ve hatta kendi beyinlerini kullanmak yerine başkalarına secde edebilirler.

Unutmayın, Allah'ın bize bahşettiği 86 milyar nöron ve sayısız sinaps bağlantısıyla dolu beynimizi kullanmak, bu nimetin kıymetini bilmek gerekir. Aksi takdirde, KÜTÜK olmaktan kurtulamayız.

Eşekle Aynı Seviyeye Düşmek

Bir kurt ve bir eşek, çimenin rengi konusunda tartışmaya başlarlar. Kurt, çimenin yeşil olduğunu söylerken, eşek mavi olduğu konusunda ısrar eder. Sonunda, ormanlar kralı aslana başvururlar. Aslan, eşeği haklı bulur ve kurda ceza verir.

Kurt şaşkınlıkla sorar: "Kralım, siz de mi çimenin mavi olduğunu düşünüyorsunuz?" Aslan cevap verir: "Elbette hayır, çimen yeşildir. Ancak sen, eşekle aynı seviyeye düştüğün ve tartıştığın için cezalandırıldın."

Bu kıssa bize şunu öğretir: Bazen, bazı insanlarla tartışmak anlamsızdır. Onların seviyesine inmek, sadece kendi itibarımızı zedeler.

Sabahın Sahibi Var!

Zalim bir kral, demircinin güzel karısına göz koyar ve demirciyi ortadan kaldırmak için bir plan yapar. Demirciye, sabaha kadar 1000 adet çivi yapmasını emreder, aksi takdirde idam edileceğini söyler.

Demirci, umutsuzluğa kapılmaz ve "sabahın sahibi var" diyerek çalışmaya başlar. Ancak sabaha kadar sadece 77 çivi yapabilir. Tam askerler onu almaya geldiğinde, saraydan bir haber gelir: Kral ölmüştür ve tabutuna çivi çakmak için demircinin yaptığı çivilere ihtiyaç vardır.

Bu hikaye bize, umudu kaybetmemeyi ve her zorluğun bir sonu olduğunu hatırlatır. Adalet, er ya da geç yerini bulur.

Unutmayın, atalarımızın dediği gibi, "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner." Yapılan hiçbir kötülük cezasız kalmaz. Her haksızlığın ve zulmün mutlaka bir karşılığı vardır. Azıcık da olsa inancı olan kişi, işlenen hiçbir suçun cezasız kalmayacağını bilir.