Kars'ın Sarıkamış ilçesinde bulunan, hem Urartu hem de Roma dönemlerine ait izler taşıyan Kız Kalesi, ne yazık ki bakımsız ve kaderine terk edilmiş durumda. Tarihçi Gürsoy Solmaz, bu tarihi yapının turizme kazandırılması için çağrıda bulunarak, "Doğayla tarihin birleştiği bu yer bir davetiye gibidir" şeklinde konuştu. Bu durum, tarihi ve kültürel mirasımızın korunması konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getiriyor.

Kız Kalesi'nin Tarihi Önemi

Kız Kalesi, bulunduğu bölgenin stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Urartular tarafından inşa edildiği düşünülen kale, daha sonra Roma İmparatorluğu döneminde de kullanılmış ve çeşitli eklemelerle güçlendirilmiştir. Kale, hem askeri amaçlarla kullanılmış hem de bölgedeki ticaret yollarının kontrolünde önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde ise, bu zengin tarihi geçmişi yansıtan kalıntılar, define avcılarının ve doğa koşullarının etkisiyle zarar görmekte ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır.

Neden Sahipsiz Bırakılıyor?

Kız Kalesi'nin sahipsiz bırakılması, aslında ülkemizdeki birçok tarihi eserin karşı karşıya olduğu ortak bir sorundur. Yetersiz ödenekler, bürokratik engeller, uzman personel eksikliği ve bilinçsizlik gibi faktörler, bu tür yapıların korunmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilmemesi de bu yapıların kaderini olumsuz yönde etkilemektedir. Oysa, Kız Kalesi gibi tarihi yapılar, restore edilerek turizme kazandırıldığında hem bölge ekonomisine katkı sağlayacak hem de kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılmasına olanak tanıyacaktır.

Çözüm Önerileri

• Acil Restorasyon Çalışmaları: Kız Kalesi'nin daha fazla zarar görmesini engellemek için acil restorasyon çalışmalarına başlanmalıdır.
• Turizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi: Kale ve çevresi, turizm açısından cazip hale getirilerek yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmelidir.
• Bilinçlendirme Çalışmaları: Halkın tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkması için bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
• Yerel Yönetimlerin ve STK'ların İşbirliği: Kalenin korunması ve geliştirilmesi için yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler işbirliği yapmalıdır.

Kız Kalesi'nin durumu, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkma konusunda daha duyarlı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Bu tür yapıların korunması, sadece geçmişimize değil, geleceğimize de sahip çıkmak anlamına gelmektedir. Umuyoruz ki, yetkililer ve ilgili kurumlar bu çağrıya kulak vererek Kız Kalesi'nin hak ettiği değeri görmesini sağlayacak adımları bir an önce atarlar.