
Marmara'da Müsilaj Alarmı! Dipte Oksijen Bitti Mi?
Marmara Denizi'nde bilim insanları, Oşinografik Araştırma Gemisi Bilim-2 ve otonom deniz araçlarıyla kapsamlı bir müsilaj seferi gerçekleştirdi. Yapılan incelemelerde, müsilajın su yüzeyinde az görülmesine rağmen 20-30 metre derinlikte yoğun olarak bulunduğu tespit edildi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, "Kirlilik baskısı yüksek olarak tüm denizde devam ediyor. Bu da biyoçeşitliliği ve ekolojiyi ciddi şekilde etkileyen bir durum" açıklamasında bulundu. Marmara Denizi'ndeki bu kritik durum, deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Müsilaj Marmara'yı Nasıl Tehdit Ediyor?
Marmara Denizi'nde yapılan son araştırmalar, müsilajın sadece yüzeyde değil, derinlerde de yaygın olduğunu gösteriyor. Bu durum, deniz dibindeki oksijen seviyesini düşürerek deniz canlılarının yaşam alanlarını daraltıyor. Prof. Dr. Barış Salihoğlu, denizin dibinde oksijensizlik durumunun devam ettiğini ve müsilaj oluşumuna elverişli koşulların sürdüğünü belirtiyor. Kirlilik baskısının da devam etmesi, Marmara Denizi'ndeki biyoçeşitliliği olumsuz etkiliyor.
Müsilajın yaygınlaşmasının nedenleri arasında:
- Kirlilik baskısının yüksek olması
- Karadeniz suyundaki girişlerde azalma
- İklim koşulları
Bu faktörlerin birleşmesi, Marmara Denizi'nde müsilaj sorununu daha da derinleştirebilir. Bilim insanları, özellikle şehir atıklarının arıtılması ve nehirlerden gelen kirliliğin azaltılması gerektiğini vurguluyor.
Çözüm Önerileri Neler?
Marmara Denizi'ni müsilajdan kurtarmak için acil önlemler alınması gerekiyor. Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde 22 maddelik bir planın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu planın en önemli maddeleri şunlar:
- Şehir deşarjlarının ileri biyolojik arıtmadan sonra Marmara'ya verilmesi
- Susurluk Havzası gibi havzalardan giren nehirlerin kirlilik seviyelerinin düşürülmesi
- Marmara Denizi'ndeki koruma alanlarının genişletilmesi
- Balıkçılık faaliyetlerinin kontrol edilmesi
Bu önlemlerin alınmasıyla Marmara Denizi'nin daha sağlıklı bir geleceğe sahip olabileceği düşünülüyor. Ancak, bu önlemlerin kararlılıkla uygulanması ve sürekli takip edilmesi gerekiyor.
Yaz Aylarında Müsilaj Artacak Mı?
Havanın ısınmasıyla birlikte denizlerde biyolojik üretimin artacağına dikkat çeken Prof. Dr. Salihoğlu, "Eğer Karadeniz'den gelen su miktarında bir artış olmaz ve kuraklık koşulları devam ederse, bu durağan sürecin habercisi olacaktır. Bu faktörlerin birleşmesiyle müsilajı artıracak koşulların güçleneceği yönünde bir öngörümüz var" diyor. Bu nedenle, yaz aylarında müsilajın daha da yoğunlaşabileceği öngörülüyor.
2021 yılındaki müsilaj yoğunluğunun bu yıl görülüp görülmeyeceği sorusuna ise Salihoğlu, "Geçtiğimiz yıllardaki görüntülerle bu yıl henüz karşılaşmadık. Ama yaza doğru... bir yoğunlaşma olma olasılığı var" yanıtını veriyor.
Marmara Denizi'nde müsilaj sorunu devam ediyor ve derinlerdeki oksijen seviyesinin düşmesiyle birlikte deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bilim insanları, kirlilikle mücadele ve koruma önlemlerinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, Marmara Denizi'nin geleceği tehlikeye girebilir.