
Öcalan'dan 26 Yıl Sonra Görüntülü Çağrı: Silahlar Bırakılıyor Mu?
PKK lideri Abdullah Öcalan, 26 yıl sonra ilk kez görüntülü bir mesaj yayınlayarak dikkatleri üzerine çekti. "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" kapsamında yapılan bu çağrıda, Öcalan silahlı yöntemlerin yerine siyaset ve toplumsal barışı öne çıkaran bir yaklaşımı savundu. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde bulunan diğer mahpusların da eşlik ettiği bu tarihi mesaj, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor.
Öcalan'dan Tarihi Çağrı: Silahlar Gönüllü Bırakılacak!
ANF tarafından yayınlanan 7 dakikalık videoda Öcalan, komünalist yoldaşlık hareketinin geldiği aşamayı değerlendirerek, 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı savunmaya devam ettiğini belirtti. PKK'nin 12. Fesih Kongresi'yle bu çağrıya verilen olumlu yanıtı tarihi bir karşılık olarak değerlendirdiğini ifade eden Öcalan, gelinen noktanın oldukça değerli ve tarihi nitelikte olduğunu vurguladı.
Öcalan'ın açıklamalarından öne çıkan bazı noktalar şunlar:
- Yeni bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırlandı.
- Görüşmeler özgür irade temelinde yürütüldü.
- Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verildi.
- Silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM'de kurulacak komisyon çalışması önemli.
Öcalan, "Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, 'demokratik siyaset' stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışmasının önemine dikkat çekti.
Silah Bırakma Mekanizması Kuruluyor: Demokratik Siyaset Dönemi Mi Başlıyor?
Öcalan, silah bırakma mekanizmasının kurulmasının süreci ileri taşıyacağını ve yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçişin tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Silah bırakmaya ilişkin detayların belirleneceğini ve hızlıca hayata geçirileceğini belirtti.
Ayrıca, tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak kendi özgür kalma durumuna da değinen Öcalan, "Biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir," dedi.
Öcalan'ın bu çağrısı, bölgede uzun yıllardır devam eden çatışma ortamının sona ermesi ve barışın tesis edilmesi adına umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Silahların bırakılması ve demokratik siyasetin ön plana çıkması, Türkiye'nin geleceği için yeni bir sayfa açabilir. Ancak sürecin nasıl ilerleyeceği ve tarafların atacağı adımlar, bu tarihi dönüşümün başarısını belirleyecek.