İstanbul Kadıköy'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin feci şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili dava, Türkiye'nin gündemine oturdu. Olayın sanıkları olan 15 yaşındaki B.B. ve 16 yaşındaki U.B.'nin geçmiş suç kayıtları ise adeta kan dondurdu. Özellikle Minguzzi'yi bıçaklayarak ölümüne neden olan B.B.'nin, olaydan sadece bir ay önce satırla yakalandığı ortaya çıktı. Ancak B.B.'nin mahkemede verdiği ifade, adeta adaletin gözünü bağladı.

"Babam Pide Ustası" Savunması Takipsizlikle Sonuçlandı

B.B., satırla yakalandıktan sonra verdiği ifadede, "Babam pide ustası. Pideleri doğramak için satır istedi, o yüzden satın aldım" şeklinde akıl almaz bir savunma yaptı. Bu savunma, savcılığı ikna etmeye yetti ve B.B. hakkında takipsizlik kararı verildi. Ancak bu takipsizlik kararı, Mattia Ahmet Minguzzi'nin hayatına mal oldu.

Olayın diğer sanığı U.B.'nin de suç dosyası kabarık çıktı. U.B.'nin, reşit olmayan bir kişiye bıçak çekip darp ettikten sonra zorla elini öptürüp sosyal medyada yayınladığı belirlendi. Ancak bu olayda da yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı.

Adalet Nerede?

Bu gelişmeler, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Birçok kişi, adaletin yeterince hızlı ve etkili bir şekilde işlemediğini savunuyor. Özellikle B.B.'nin satırla yakalandıktan sonra serbest bırakılması, büyük bir ihmal olarak değerlendiriliyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, "Adalet nerede?" şeklinde tepkilerini dile getiriyor.

Hukukçulara göre, bu tür olaylarda delil yetersizliği gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesi, suçluları cesaretlendiriyor ve yeni suçların işlenmesine zemin hazırlıyor. Bu nedenle, delil toplama süreçlerinin daha titizlikle yürütülmesi ve şüphelilerin serbest bırakılmadan önce daha detaylı bir şekilde araştırılması gerekiyor.

• Delil toplama süreçleri titizlikle yürütülmeli
• Şüpheliler detaylı araştırılmalı
• Takipsizlik kararları gözden geçirilmeli

Gelecekte Benzer Olayların Yaşanmaması İçin Ne Yapılmalı?

Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için, toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Aileler, çocuklarını daha iyi takip etmeli ve onların kötü alışkanlıklar edinmesini engellemeli. Okullar, öğrencilere şiddetin yanlış olduğunu öğretmeli ve onlara empati kurmayı aşılamalı. Devlet ise, suçluların hak ettiği cezayı almasını sağlamalı ve adaletin tecelli etmesi için gerekli tüm önlemleri almalı.

Mattia Ahmet Minguzzi'nin ölümü, hepimiz için bir ders olmalı. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, adalet sadece mahkeme salonlarında değil, toplumun her köşesinde sağlanmalıdır.