Bafel Talabani'nin PKK'ya verdiği destek, bölgede yeni bir tartışma başlattı. Süleymaniye'nin "İkinci Kandil" olma yolunda ilerlediği iddiaları ve ABD'nin bu duruma sessiz kalması, kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Peki, Talabani'nin bu hamlesinin arkasında ne yatıyor ve bölgedeki dengeler nasıl değişecek?

PKK'nın Fesih Kongresi ve Sabotaj İddiaları

Terör örgütü PKK, İmralı'dan gelen çağrılara rağmen silah bırakma ve fesih kongresi konusunda somut adımlar atmakta gecikiyor. Kandil'deki elebaşları, süreci sabote etmeye yönelik çeşitli bahaneler üretiyor. Cemil Bayık, Bese Hozat, Duran Kalkan gibi isimler, örgütün propaganda organlarında boy göstererek süreci baltalamaya çalışıyor.

• "50 yıllık mücadele bir mektupla çözülmez"
• "Savaş sürerken kongre toplanmaz"
• "Anayasa ve yasalar değişmeli. Öcalan dışında kimse kongre toplayamaz"

DEM Parti'nin Beştepe'deki görüşme sonrası yaptığı "Dünden daha umutluyuz" açıklaması ve Pervin Buldan'ın "Sayın Cumhurbaşkanı süreci sahiplendi. Tarihi bir görüşme oldu" şeklindeki ifadeleri, PKK'nın bahane üretme kapısını kapatmış gibi görünüyordu.

Bafel Talabani'nin Tartışmalı Açıklamaları

KYB Başkanı Bafel Talabani, Kandil'deki ortaklarıyla aynı ağızdan konuşarak dikkatleri üzerine çekti. Talabani, "PKK, ateşkes ilan etti ve fesih kongresini gerçekleştirmek için hazır olduğunu belirtti. Ancak Türkiye'nin uçak ve dronları bu sürecin gerçekleşmesine izin vermiyor ve her gün bombardıman yapılıyor" şeklinde konuştu. Hatta "Amerikalılar bile üzgün" diyerek, ABD'nin de Türkiye'nin operasyonlarından rahatsız olduğunu iddia etti.

Talabani'nin bu açıklamaları, Kandil ve işbirlikçilerinin ne fesihten ne de silah bırakmaktan yana olmadığını açıkça gösteriyor. Bu durum, bölgedeki barış umutlarını zora sokuyor.

Zamanlama Manidar mı?

Bafel Talabani'nin bu açıklamayı, Ankara'nın Erbil'de gerçekleştirdiği bir dizi temas sonrası yapması dikkat çekici. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz'ın Mesud Barzani, Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani ile görüşmeleri, Barzanilerin sürece desteklerini vurgulaması önemli gelişmelerdi.

Talabani'lerden Kubat ile yapılan görüşmede, Kubat Talabani'nin "Türkiye'deki barış sürecine verdiğimiz desteği bir kez daha teyit ediyorum" demesi ve ilişkilerin yeniden güçlendirilmesi talebi, Bafel Talabani'nin PKK'ya müzahir tutumuyla çelişiyor. Ankara'nın Süleymaniye Havalimanı'na yönelik uçuş ambargosu ve havalimanının PKK/YPG'li teröristlerin tedavisi için kullanılması gibi faktörler, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor.

Türkiye'nin yaptırımları ve hava sahasının kapalı olması nedeniyle Süleymaniye ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Bu durum, hem parti içinde hem de Süleymaniye'de huzursuzluğa yol açarken, Talabanilerin meşruiyeti sorgulanır hale geliyor. Bafel Talabani'nin PKK'ya verdiği destek, bölgedeki istikrarı tehdit ederken, Türkiye'nin terörle mücadelesini de zorlaştırıyor. Önümüzdeki günlerde bu durumun nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor.