Trans Onur Haftası: LGBTİ+'ları Anın, Yanımızda Olun!
Gündem

Trans Onur Haftası: LGBTİ+'ları Anın, Yanımızda Olun!


27 May 20255 dk okuma21 görüntülenmeSon güncelleme: 28 August 2025

İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, bu yıl 16-22 Haziran tarihleri arasında "Başkaldırı/Serhildan" temasıyla düzenlenecek 11. İstanbul Trans Onur Haftası öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Komite üyeleri Yusuf, Jiyan ve Beren, yürüyüşe giderken hissettiklerini, muhalefetten beklentilerini ve karşılaştıkları ayrımcılıkları bianet'e anlattı.

Neden Başkaldırı?

Komite, bu yılki temanın "Başkaldırı" olmasının nedenini, LGBTİ+'lara yönelik artan saldırılar ve genel olarak yaratılmak istenen "ahlaki panik" ortamına karşı bir duruş olarak açıklıyor. "Aile Yılı" ilanının ardından LGBTİ+'lara yönelik saldırıların yoğunlaştığını belirten komite üyeleri, hormonlara erişimin yasaklanması, cinsiyet uyum süreçlerinin engellenmeye çalışılması ve gündemdeki yasa tasarısının bu sürecin devamı niteliğinde olduğunu vurguluyor. Ayrıca, CHP'li belediyelere sirayet eden kayyum siyasetinin özellikle kadınların ve LGBTİ+'ların kazanımlarını hedef aldığına dikkat çekiyorlar.

Komite üyeleri, "Başkaldırı, sadece ses çıkarmak değil; aynı zamanda varoluşumuzu sahiplenmektir. Bu temayla, direncimizi kutluyoruz; hem bastırılmaya çalışılan sesimizi duyurmak hem de kendi içimizdeki dayanışmayı güçlendirmek istiyoruz. Çünkü biz temsiliyetin kırıntılarını değil, yaşamın tümünü istiyoruz," şeklinde konuştu.

Muhalefetten Beklentiler

Komite, muhalefetten beklentilerini dile getirirken, özellikle CHP lideri Özgür Özel'in "toplumun tüm renkleri" ifadesinin yetersiz olduğunu belirtiyor. "Renk demek, yalnızca çeşitlilik demek değildir; kimlik demektir, beden demektir, mücadele demektir. Eğer bu renkler arasında LGBTİ+'lar gerçekten varsa, o zaman süslü sözler değil, açık ve doğrudan destek görmek istiyoruz. Somut politikalar, anayasal güvence, doğrudan temsiliyet görmek istiyoruz. LGBTİ+'ları ima ederek değil, açıkça adını anarak, haklarını tanıyarak ve yanında durarak konuşulsun istiyoruz," diyorlar.

DEM Parti'den de beklentilerinin daha fazla olduğunu ifade eden komite üyeleri, önceki Çözüm Süreci'nde LGBTİ+'ların dışlandığını ve bu durumun devam ettiğini belirtiyorlar. "Yeniden barış konuşuluyorsa, biz de yeniden hatırlatmak zorundayız: Biz trans+lar, LGBTİ+lar bu coğrafyada barışın, adaletin ve özgürlüğün taşıyıcısı politik özneler olarak var olmaya çalışıyoruz; ama bugünkü süreçte ne adımız ne de sözümüz var. Bu, sadece bir eksiklik değil; bilinçli bir dışlama, sistematik bir yok sayma," şeklinde konuşuyorlar.

Yürüyüşe Çağrı ve B Planı

Komite, Türkiye'de yaşayan transların barınma, geçinme ve gözaltına alınma gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, bu yılki yürüyüşün önemine dikkat çekiyor. Geçen yıl yürüyüşün iptal edilmesinin içlerinde ukde kaldığını ifade eden komite üyeleri, bu yıl yürüyüşün mutlaka yapılacağını ve İstanbul'un her yerinden çıkabileceklerini belirtiyorlar. Olası yasaklara karşı B planlarının olduğunu ve her koşulda görünür olacaklarını vurguluyorlar.

Komite, yürüyüşe katılmak isteyenlere açık bir çağrıda bulunarak, "Gelsinler. Ama açık konuşalım, kimseye gül bahçesi vadetmiyoruz. Biz bir yandan sisteme karşı mücadele verirken diğer yandan da birbirimize iyi gelmenin yollarını arıyoruz. Gelsinler, bu yolları birlikte arayalım. Yeni insan iyidir, yeni dinamikler yaratır. Çatışsak bile birlikte olmanın ayrı bir güzelliği var," diyor.

11. İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi'nin açıklamaları, LGBTİ+'ların yaşadığı zorlukları ve muhalefetten beklentilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Yürüyüşe yapılan çağrı, dayanışma ve mücadele ruhunu güçlendirirken, olası yasaklara karşı kararlılık mesajı veriyor. Trans Onur Haftası, LGBTİ+ hakları için mücadele eden herkes için önemli bir platform olmaya devam ediyor.