Zeytinlikler Tehlikede: Yandaş Şirketlerin Skandal Talebi Ortaya Çıktı!
Gündem

Zeytinlikler Tehlikede: Yandaş Şirketlerin Skandal Talebi Ortaya Çıktı!


20 June 20255 dk okuma15 görüntülenmeSon güncelleme: 13 July 2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen ve özellikle zeytinlikler başta olmak üzere, koruma altındaki alanları madenciliğe açma potansiyeli taşıyan torba yasa tartışmaları sürerken, dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Akbelen'de kömür madeni için ormanları yok eden Limak-İC ortaklığının, iktidara yazdığı bir mektup ortaya çıktı. Mektupta, şirketlerin zeytinlik alanların kendilerine verilmemesi durumunda elektrik üretimini durduracakları tehdidinde bulunduğu iddia ediliyor. Bu durum, zeytinliklerin geleceği ve çevre politikaları üzerine yeni bir tartışma başlatmış durumda.

Zeytinlikler Madenciliğe mi Açılıyor?

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'na sunulan torba yasa, özellikle Muğla ve çevresindeki zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açabilecek düzenlemeler içeriyor. Yasa, ÇED süreçlerini hızlandırarak şirketlerin ÇED sürecinde diğer izinleri daha kolay alabilmesine olanak tanıyor. Bu durum, çevreciler ve sivil toplum kuruluşları tarafından büyük bir endişeyle karşılanıyor. Zeytinliklerin yanı sıra, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma sahaları ve kültür ile SİT alanları gibi hassas bölgelerde de maden ve enerji projelerinin önü açılabilir.

  • ÇED süreçlerinde hızlandırma
  • Özel çevre koruma bölgelerinde madencilik izni
  • Stratejik madenlerde acele kamulaştırma

Teklif yasalaşırsa, stratejik ve kritik madenler için acele kamulaştırma yapılabilecek ve kamulaştırma kararları doğrudan tapu yerine geçecek. Bu durum, mülkiyet hakları konusunda da tartışmaları beraberinde getirebilir. Yasa teklifinde yer alan bir diğer önemli madde ise, kaçak madenlerin affedilmesini kapsıyor. Bu düzenleme, geçmişte yasa dışı faaliyetlerde bulunan maden şirketlerine bir af niteliği taşıyor.

Skandal Mektup Ne Anlama Geliyor?

Limak-İC ortaklığının yazdığı mektup, enerji şirketlerinin zeytinlikler üzerindeki baskısını ve taleplerini açıkça ortaya koyuyor. Şirketlerin, zeytinlik alanların kendilerine verilmemesi halinde elektrik üretimini durduracakları yönündeki tehdidi, enerji arz güvenliği ile çevre koruma arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getiriyor. Bu durum, hükümetin çevre politikaları ve enerji stratejileri konusunda daha dikkatli ve şeffaf olması gerektiğini gösteriyor.

Mektupta yer alan ifadeler, zeytin üreticileri ve çevre aktivistleri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Zeytinliklerin, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve ekolojik değer taşıdığı vurgulanarak, bu alanların korunması için daha güçlü adımlar atılması gerektiği belirtiliyor. Zeytin ağaçları, yüzyıllardır Anadolu coğrafyasının önemli bir parçası olmuş ve bu ağaçların korunması, gelecek nesillere bırakılacak en önemli miraslardan biri olarak kabul ediliyor.

Zeytinliklerin Geleceği Ne Olacak?

Torba yasanın meclisten geçip geçmeyeceği ve Limak-İC ortaklığının taleplerinin ne kadar karşılanacağı, zeytinliklerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Çevre örgütleri ve zeytin üreticileri, yasanın geri çekilmesi ve zeytinliklerin korunması için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. Bu süreçte, kamuoyunun ve medyanın da konuya duyarlılık göstermesi ve zeytinliklerin korunması için destek vermesi büyük önem taşıyor.

Zeytinliklerin korunması, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak sorumluluğunda olan bir konu. Bu nedenle, hükümetin çevre politikalarını gözden geçirmesi, enerji şirketlerinin taleplerine karşı daha dikkatli olması ve zeytinliklerin korunması için somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, gelecek nesiller bizleri bu konuda affetmeyecektir.