
Edebiyatçı TIR Şoförü: Üniversite Hayali, Direksiyon Gerçeği!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü mezunu Ferhat Ogün Soydar'ın hikayesi, hayallerin ve gerçeklerin çarpıcı bir kesişim noktasını temsil ediyor. Beş yıldır TIR şoförlüğü yapan Soydar, aslında bambaşka bir kariyer hedefiyle üniversiteye başlamıştı. Ancak mezuniyet sonrası iş imkanlarının kısıtlılığı onu farklı bir yola sürükledi.
Edebiyat Aşkı ve Hayatın Gerçekleri
Üniversiteye girdiği yıl Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü aslında Soydar'ın ilk tercihi değildi. Ancak o da tercihleri arasına yazmıştı. İlk yıllar her şey yolundaydı; dersler, sosyal hayat ve edebiyatla iç içe geçen günler... Ancak mezuniyet yaklaştıkça iş bulma kaygısı artmaya başladı. Çünkü akademide kalmak dışında iş imkanları oldukça sınırlıydı. Soydar, mezuniyetten sonra yaşadıklarını özetle şöyle anlatıyor:
"Mezun olduktan sonra ne yapacağımı bilemez haldeydim. Edebiyatla ilgili bir iş bulmak neredeyse imkansızdı. Bir süre işsiz kaldım ve sonra ailemin de desteğiyle TIR şoförlüğüne başladım. İlk başlarda çok zorlandım, bambaşka bir dünya. Ama zamanla alıştım ve şimdi işimi seviyorum."
Direksiyon Başında Edebiyat
Ferhat Ogün Soydar'ın hikayesi, günümüz Türkiye'sindeki gençlerin yaşadığı işsizlik sorununa ve eğitim sisteminin iş hayatına hazırlık konusundaki eksikliklerine dikkat çekiyor. Edebiyat gibi sözel bölümlerden mezun olanların iş bulma konusunda yaşadığı zorluklar, Soydar'ın örneğinde somutlaşıyor. Ancak Soydar, edebiyat aşkından vazgeçmiş değil. TIR şoförlüğü yaparken bile kitap okumaya ve yazmaya devam ediyor. Hatta yolculukları sırasında edindiği deneyimleri ve gözlemlerini not alarak bir kitap yazmayı planlıyor.
Soydar'ın yaşamı, hayallerin peşinden gitmenin önemini ve hayatın beklenmedik sürprizlerle dolu olduğunu gösteriyor. Edebiyatçı kimliğiyle TIR şoförlüğü yapan Soydar, farklı dünyaları bir araya getirerek hem kendi hayatına hem de çevresindekilere ilham veriyor. Onun hikayesi, okuyuculara umut ve azim aşılayarak, her koşulda hayallerin peşinden koşmanın mümkün olduğunu hatırlatıyor.
Ferhat Ogün Soydar’ın hikayesi, sadece bir bireyin değil, aynı zamanda Türkiye'deki eğitim sisteminin ve iş piyasasının de bir yansıması. Gençlerin ilgi alanlarına ve yeteneklerine uygun iş imkanlarının yaratılması, geleceğin daha parlak olması için büyük önem taşıyor.









