Gazze'den acı haber geldi! İsrail'in Han Yunus'ta gazetecilerin kaldığı çadıra düzenlediği saldırıda ağır yaralanan gazeteci Ahmed Mansur hayatını kaybetti. Bu saldırı, İsrail'in gazetecilere yönelik artan şiddetinin son örneği olarak kayıtlara geçti. Peki, bu vahşetin arkasında ne yatıyor ve dünya bu duruma ne kadar sessiz kalacak?

Gazetecilere Yönelik Saldırılar Artıyor

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusunun Han Yunus'taki gazeteci çadırına düzenlediği saldırıda yaralanan Ahmed Mansur, vücudundaki ağır yanıklar nedeniyle yaşamını yitirdi. Dünkü saldırıda bir gazeteci daha hayatını kaybetmiş, 9 gazeteci ve bir sivil yaralanmıştı. Bombardımanda Filistinli gazeteci Hilmi el-Fakavi'nin de yanarak can verdiği belirtilmişti. Bu olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik sert eleştirilere neden oldu.

Peki, bu saldırıların amacı ne? Gazeteciler neden hedef alınıyor? Bu soruların cevabı, İsrail'in Gazze'deki gerçekleri dünya kamuoyundan saklama çabası olabilir. Gazeteciler, savaşın ve yıkımın tanıkları olarak, yaşananları dünyaya duyuruyorlar. Bu durum, İsrail'in işine gelmiyor olabilir.

Ölü Sayısı Artıyor

Ahmed Mansur'un ölümüyle birlikte, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen gazetecilerin sayısı 211'e yükseldi. Bu rakam, gazetecilerin savaş bölgelerinde ne kadar büyük bir risk altında olduğunu gözler önüne seriyor. Uluslararası gazetecilik örgütleri, bu saldırıları kınayarak İsrail'i uluslararası hukuka uymaya çağırdı.

• Gazetecilerin korunması için daha fazla çaba gösterilmeli.
• Savaş suçları soruşturulmalı.
• Uluslararası toplum, İsrail'e baskı yapmalı.

Ateşkes İhlalleri Devam Ediyor

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başlamıştı. Bu durum, ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu ve bölgedeki gerginliğin her an yeniden alevlenebileceğini gösteriyor. Ateşkesin ihlal edilmesi, insani yardımların ulaşmasını engelliyor ve sivil halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor.

Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalması, İsrail'in pervasızca hareket etmesine zemin hazırlıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'i ateşkesi korumaya ve sivil halkın güvenliğini sağlamaya çağırmalıdır.

Gazze'de yaşanan bu son olaylar, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor. Gazetecilere yönelik saldırılar, ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne vurulan bir darbe olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun bu saldırılara karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi ve sorumluların yargılanması için harekete geçmesi gerekiyor.