Kuveyt, Irak ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT),İsrail'in Gazze Şeridi'nde sivillerin sığındığı bir okul ve ilaç deposunu hedef almasını şiddetle kınadı. Bu saldırılar, uluslararası hukuk ve insani değerlerin açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Peki, bu kınamaların ardında yatan sebepler neler ve uluslararası toplum bu duruma nasıl tepki gösteriyor?

Uluslararası Hukuk İhlali mi?

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'deki Dar el-Erkam Okulu ve Suudi Arabistan'a ait ilaç deposuna yönelik saldırılarını güçlü bir şekilde kınadı. Bakanlık, bu eylemlerin uluslararası hukuk kuralları ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının açık bir ihlali olduğunu vurguladı. Açıklamada, saldırıların uluslararası alanda hesap verebilirlik mekanizmalarının eksikliğini gözler önüne serdiği belirtildi ve BM Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulunularak, uluslararası barış ve güvenliğin korunması yönündeki sorumluluklarını yerine getirmesi istendi.

Irak Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, İsrail'in Gazze'deki Dar el-Erkam Okulu'na düzenlediği saldırı ile ilaç deposunun hedef alınmasını şiddetle kınadı. Bakanlık, bu saldırıların uluslararası insancıl hukuk ve tüm insani değerlerin açık bir ihlali olduğunu belirtti. Irak yönetimi, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, bu ihlallerin durdurulması için yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmelerini ve Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması yönünde adım atmalarını istedi.

İİT'den Sert Tepki ve Hesap Verebilirlik Çağrısı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT),İsrail güçlerinin başta Dar el-Erkam Okulu olmak üzere eğitim ve sağlık kurumlarını, sivilleri ve yerinden edilmiş kişilerin barındığı alanları sistematik olarak hedef almasını ve ilaç deposunun tahrip edilmesini şiddetle kınadı. İİT, bu saldırıların uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun ve ilgili BM kararlarının açık bir ihlali olduğunu vurguladı.

İİT, BM Güvenlik Konseyi'nden Gazze'de derhal ve kapsamlı bir ateşkes sağlamak için güç kullanımına izin veren BM Güvenlik Konseyi'nin 7. maddesine göre hareket etmesini istedi. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'ne, İsrail'e karşı uluslararası ceza hukuku uyarınca hesap verebilirlik mekanizmalarını uygulaması ve onu bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı tehdit eden tüm saldırı ve soykırım suçlarından sorumlu tutması çağrısında bulundu. İİT, tüm ülkelere İsrail güçlerine karşı mümkün olan siyasi, ekonomik ve hukuki tedbirleri alma çağrısı yaptı.

Peki, bu kınamalar ve çağrılar uluslararası toplumda nasıl yankı buluyor? İşte bazı önemli noktalar:

• Uluslararası toplumun İsrail'e yönelik baskısı artıyor.
• BM Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesi bekleniyor.
• Siyasi, ekonomik ve hukuki tedbirler gündeme gelebilir.

İsrail'in Gazze kentinin doğusunda yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Dar el-Erkam Okulu'nu hedef aldığı hava saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu 31 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze kentindeki Fehd es-Sabah Okulu da ilk saldırının ardından İsrail uçakları tarafından hedef alınmış, saldırıda ilk belirlemelere göre 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirilmişti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail güçlerinin Refah'taki Murac bölgesinde bulunan Suudi Arabistan Kültür ve Miras Merkezi'ne ait bir depoyu hedef alarak yok etmesini şiddetle kınamıştı.

İİT, Kuveyt ve Irak'ın İsrail'e yönelik sert kınamaları, bölgedeki gerginliği daha da artırırken, uluslararası toplumun bu duruma nasıl bir çözüm bulacağı merak konusu. İsrail'in bu saldırıları ve uluslararası hukuku ihlal eden eylemleri, bölgedeki barış umutlarını zedeliyor ve Filistin halkının yaşadığı acıları daha da derinleştiriyor.