İstanbul'da baraj doluluk oranları kritik seviyelere geriledi. İSKİ'nin 3 Kasım 2025 tarihli son verilerine göre, İstanbul barajlarının toplam doluluk oranı yüzde 22,54 olarak açıklandı. Bu durum, yaklaşan kuraklık tehlikesini gözler önüne seriyor. Peki, İstanbul'u bekleyen tehlike ne kadar büyük? İşte barajlardaki son durum ve alınması gereken önlemler.

İstanbul Barajlarında Son Durum: Tehlike Çanları Çalıyor mu?

İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranının düşmesi, kent için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Özellikle yaz aylarında artan su tüketimi ve beklenen yağışların yetersiz kalması durumunda, İstanbul'da su sıkıntısı yaşanması kaçınılmaz olabilir. İSKİ'nin verilerine göre, barajların doluluk oranları son yılların en düşük seviyelerinde seyrediyor. Bu durum, yetkilileri harekete geçmeye ve su tasarrufu konusunda daha etkili önlemler almaya zorluyor.

Peki, bu durumun nedenleri neler? Uzmanlara göre, küresel iklim değişikliği, plansız kentleşme ve artan nüfus, barajlardaki su seviyesinin düşmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca, su kaynaklarının verimli kullanılmaması ve su israfı da bu sorunu derinleştiren faktörler arasında yer alıyor.

Su Tasarrufu İçin Neler Yapılabilir?

İstanbul'da su sıkıntısının önüne geçmek için bireysel ve toplumsal olarak alınabilecek birçok önlem bulunuyor. İşte su tasarrufu için yapabileceklerimiz:

• Diş fırçalarken, tıraş olurken ve bulaşık yıkarken musluğu kapatın.
• Kısa duşlar alın ve duş sürenizi kısaltın.
• Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmayın.
• Bahçe sulaması yaparken suyu tasarruflu kullanın veya yağmur suyunu biriktirerek kullanın.
• Su sızıntılarını en kısa sürede giderin.
• Toplu taşıma araçlarını tercih ederek su tüketimini azaltın (araç yıkama vb.).

Unutmayalım ki, su hayattır ve her damlası değerlidir. Su kaynaklarımızı korumak ve tasarruflu kullanmak, geleceğimiz için yapabileceğimiz en önemli yatırımlardan biridir.

Gelecekte İstanbul'u Neler Bekliyor?

İstanbul barajlarındaki doluluk oranının bu seviyelerde seyretmesi durumunda, gelecekte su kesintileri ve su kullanımına yönelik kısıtlamalar gündeme gelebilir. Bu durum, sadece günlük yaşamı değil, aynı zamanda tarım, sanayi ve turizm gibi birçok sektörü de olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, su tasarrufu konusunda bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak, İstanbul'un geleceği için hayati önem taşıyor.

İstanbul'un su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir su yönetimi sağlamak için, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde daha fazla çaba göstermeliyiz. Aksi takdirde, İstanbul'u susuz bir gelecek bekleyebilir.