İstiklal Marşı'nı Yasaklayan Akademisyen Öğretmen Seçimine Mi Girdi?
Gündem

İstiklal Marşı'nı Yasaklayan Akademisyen Öğretmen Seçimine Mi Girdi?


09 October 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 09 October 2025

Milli Eğitim Akademisi'nin (MEA) kuruluşu ve yapısı hakkındaki tartışmalar devam ederken, akademinin üyelerinden birinin geçmişi büyük yankı uyandırdı. Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın dekanlık yaptığı dönemde İstiklal Marşı'nı yasakladığı iddiası, şimdi de Arapça öğretmenlerinin geleceğini belirleyecek bir pozisyonda olması eğitim camiasında büyük bir endişeye yol açtı. Bu durum, MEA'nın siyasi kadrolaşma aracı olarak kullanıldığı eleştirilerini daha da güçlendirdi.

Tartışmalı Geçmişiyle Gündemde

Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın geçmişteki uygulamaları, özellikle de İstiklal Marşı'na yönelik tutumu, MEA'daki göreviyle birlikte yeniden gündeme geldi. Aydoğan'ın dekanlığı sırasında yaşanan bu olay, o dönemde büyük tepkilere neden olmuştu. Şimdi ise Aydoğan'ın öğretmen seçiminde etkin bir rol oynaması, eğitimde liyakat ilkesinin zedelendiği yönündeki kaygıları artırıyor.

Bu durumun yarattığı tepkiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Eğitim camiasında huzursuzluk
  • Liyakat tartışmaları
  • MEA'nın tarafsızlığına dair şüpheler

Öğretmenlerin Kaderi Tartışmalı İsime Mi Emanet?

Özellikle Arapça öğretmenlerinin geleceğini etkileyecek bir kurulda yer alması, Aydoğan'ın atanmasıyla ilgili soru işaretlerini artırıyor. Eğitimciler, bu durumun öğretmenlerin seçim sürecini nasıl etkileyeceği konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu atamayı hangi kriterlere göre yaptığı ise merak konusu.

Bu atama kararı, eğitimde eşitlik ve adalet ilkelerinin ne kadar gözetildiği sorusunu da beraberinde getiriyor. Öğretmenlerin seçiminde liyakatın esas alınması gerektiği vurgulanırken, geçmişi tartışmalı bir ismin bu süreçte yer alması, kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yaratmış durumda.

Eğitimde Yeni Bir Dönem Mi?

Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın Milli Eğitim Akademisi'ndeki görevi, eğitim sisteminde yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanabilir. Ancak bu dönemin nasıl şekilleneceği, Aydoğan'ın tutumu ve MEA'nın genel politikalarıyla yakından ilişkili olacak. Eğitim camiası, bu süreçte şeffaflık ve liyakat ilkelerine uyulmasını bekliyor.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Akademisi'ndeki bu tartışmalı atama, eğitimde kadrolaşma iddialarını yeniden gündeme getirirken, öğretmenlerin seçim sürecindeki adalet ve liyakat ilkelerinin ne kadar güvence altında olduğu sorusunu da beraberinde getirdi. Bu durumun eğitim sistemine olan güveni zedeleme potansiyeli taşıdığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda daha dikkatli adımlar atması gerektiği açıkça görülüyor.